Öteki Bağlamında ‘İngilizce Konuşamamak’
- Ebru Akkoyun
- 3 Nis 2024
- 3 dakikada okunur
Neden İngilizce öğrenmekte ve konuşmakta zorluk çekiyorum diye hiç düşündün mü?
Ben düşündüm.
Hem bir İngilizce öğretmeni olarak hem de yaşama her zaman ardında ne var diye bakarak düşündüm.
Peki; İngilizce konuşmaya çalışırken ya öteki ne der diye düşündün mü?
Daha çok soru soracağız, bazıları yanıtsız kalsa da. Ama şimdi yanıtlarla geldim.
İngilizce konuşamamak, öğrenememek, bunun için kendine şefkat göstermeyip ve belki de kendini acımasızca eleştirmek..
Şimdi başlayalım, belki de daha yeni başlıyoruz.
İlkokul, ortaokul, lise derken bir baktın ki kendini üniversitede bulmuşsun. Önüne konulan kâğıt üzerinde “İngilizce Hazırlık Sınavı” başlığını okudun. Şimdi üniversitede başka bir şekilde karşına çıktı. Haydi onu da atlattın diyelim. İş mülakatına girdin ve o meşhur soru da soruldu.
İngilizce seviyeniz nedir?”
Akıcı bir şekilde İngilizce konuşabilir misiniz?”
Hatta günümüzde bazı mülakatların İngilizce yapıldığını da düşünürsek, bu durumu deneyimleyenler bu satırları okurken o günü anımsayacaklardır.
Belki okul ile olan sürecin bu kadar sürmedi bile.
Okullu veya okulsuz bu zamana kadar bir şekilde idare ettin şu İngilizce denilen illeti.

Neden İngilizce Öğrenemiyorum?
Gel beraber bu soruya yakından bakmayı deneyelim.
Öncelikle, İngilizce ve Türkçe arasında dilbilgisi yönünden bazı temel farklılıklar bulunmaktadır.
Türkçe sondan eklemeli bir dildir, kelimelere eklenen ekler ile yeni kelimeler elde ederiz. İngilizce ise sondan eklemeli bir dil değildir, kelimenin kökeninde yapılan değişiklikler ile farklı kelimeler oluştururuz.
Örneğin “öğrendiklerimiz” ifadesini İngilizcede “the things that we learn” şeklinde çevirebiliriz. Türkçe’nin sondan eklenebilen yapısı sayesinde tek bir kelime ile söylemek istediğimizi ifade edebiliriz. İngilizcede benzer anlamı yakalamak için birden fazla kelime kullanmamız gerekebilir.
Türkçe’nin yazıldığı gibi okunabilir bir dil olması da onu İngilizce’den ayıran başka önemli bir durumdur. İngilizce’yi yazıldığı şekilde okumayız, kelimelerin telaffuz edilme biçimleri farklıdır.
Bu ve benzeri nedenler İngilizce ve Türkçe arasındaki yapısal farklılıklardır. Bu farklılıkların neler olduğunu bilmek İngilizce öğrenirken çok faydalı olacaktır.
Anadilindeki temel dilbilgisi kurallarına hâkim olman, İngilizce öğrenirken iki dil arasında karşılaştırma yaparak farkları ve benzerlikleri daha iyi anlamanı ve böylelikle daha başarılı bir dil öğrenme süreci geçirmeni sağlayacaktır.
Peki, sadece bunlara bakarsak eksik kalmaz mı?
Ya İngilizce öğrenmekte birde şefkat eksikse?

İngilizce Öğrenemememde Ötekinin Rolü Nedir?
Bu bahsettiklerim İngilizce öğrenirken anadilimiz ile olan temel farklılıklar ile alakalıydı.
Şimdi ise diğer önemli noktası olan ya dışlanırsam ve ötekinin gözünden nasıl görüneceğim korkusuna da değinecek olursak neler söyleyebiliriz?
Başka bir dilde iletişim kurmaya çalışırken, elbette çok zorlanıyoruz.
‘Karşımdaki beni yanlış anlar mı?’
‘Ya bir kelimeyi yanlış telaffuz edersem?’
‘Cümleyi düzgün kuramazsam bana güler mi?’
Daha da çoğaltabileceğimiz düşünceler, hemen hemen hepimizin aklından geçmiştir ve geçiyordur. Hangi dilde konuşmaya çalışırsak çalışalım bu ve benzeri düşüncelere sahip olmak oldukça doğal.
Bu tarz durumlarda heyecan duyman veya gerilmen anlaşılır bir durum.
Bu sebeple lütfen kendine yüklenme ve şu soruları sor:
‘Kendi anadilimde konuşurken de benzer düşüncelere sahip oluyor muyum?’
Örneğin kendi kendine:
‘Acaba şimdi hata yapacak mıyım?’
‘Burada devrik cümle mi kurdum?’
‘Yanlış bir cümle kurarsam insanlar bana güler mi?’
‘’O, bu, şu, öteki, elalem ne der?’
Ve buna benzer soruları soruyor musun?
Tabii ki de hayır, saçmalama dediğini duyabiliyorum.
Hangimiz anadilimizde konuşurken hata yapmayı aklımızdan geçiririz ki?
Bu dediklerim başlarda zorlayıcı gelse de, kendine dil öğrenmenin bir süreç olduğunu hatırlat. Anadilinde konuşurken, cümlelerini defalarca belli bir süzgeçten geçirmeden ve spontane bir şekilde kelimelerin ağzından döküldüğünü hatırla.
Sonra düşünce biçimini ve İngilizce konuşmaya olan yaklaşımını değiştirebilirsin.
Ee ne demişler hatasız kul olur mu hiç?
Hatalarımız ile biz, bir değil miyiz?
Bırak, biraz da hata yap.
Bazı kuralları unutarak cümle kur veya devrik yapılar oluştur ve denemekten vazgeçme.
Günün sonunda verdiğin emek için de kendine teşekkür et.
Dil öğrenirken de kendine şefkatli yaklaş ve bunu her zaman hatırla. Çünkü zihnimizin yapısı gereği olumsuzluklara odaklanmaya çok meyilliyiz. En ufacık hataya tahammülümüz yok ve dahası hemen tüm eleştiri oklarını kendimize yöneltip kendi kendimizi fazlasıyla üzebiliyoruz.

İngilizce Öğrenirken Kendime Nasıl Daha Şefkatli Yaklaşabilirim?
O gün yaptığın hatalarına veya yanlışlarına odaklanmak yerine, cesaretin için kendini tebrik et.
Mesela ‘öğrendiklerimiz’ karşılığına gelen ‘The things that we learn’ yerine bambaşka bir cümle kurdun. Olsun, olmalı, yapamadın, yine dene daha iyi yapama ama en son yapacaksın. Yeter ki denemekten vazgeçme ve yeşermenin süreç alacağını unutma. Bir bakmışsın sonra neler neler konuşuyorsun.
Denemek ile sürece sabretmek önemli. Bunlara birde keyifli bir renk ekleyelim.
Kendine güzel bir kahve yaparak, arka planda klasik müzik listesi veya sevdiğin türde bir müzik listesi açabilir ve kendine içini sıcacık yapabilecek ve bir o kadar da keyifli hissedeceğin bir ortam yaratabilirsin.
Dil öğrenmek bir zorunluluktan kaynaklanıyor olabilir. Ancak bu süreci keyifli bir hale dönüştürmek de senin tercihin. Süreçten ne kadar keyif alırsan, uzun vadede İngilizce öğrenirken de başarılı olma şansın o kadar artar.
Başka bir dil öğrenirken zorlanıyor olmanın tamamen olağan olduğunu ve halihazırda bu zorlukların üstesinden gelmek adına çabalayan yanını da görerek, bu süreci daha şefkatli ve verimli kılabilirsin.
İngilizce konuşmaya çalıştığında kendine şefkat göstermediğin ve elalem ne der dediğin her noktada bu yazdıklarımı hatırla.
İngilizce dersleri alman için Aslı Erginer isimli web sitemden bana, İngilizce öğrenememenin ve konuşamamanın psikolojik hali için ise Öteki Terapi isimli web sitesinden Psikolog Ebru Akkoyun’a ulaşabilirsin.
Her iki sitenin içerisinde de, 15 dakikalık ücretsiz öngörüşme randevunu şimdi oluştur.
Çok yararlı bir bakış açısı