top of page

Öteki Bağlamında ‘Kadın Olmak’

Bin kadın dinledim, bir kadın yarattım.


Hamdım

Büyüdüğüm yerde, kadın çok konuşmaz, her şeye karışmaz, çok bilmez, tek başına dışarı çıkamaz, seçim yapamaz. Yani kadın, kendi olamazdı. 


İşte ben de az daha kendim olamıyor, kendi kadın tanımımı yapamadan başkası oluyordum. Takii ailem beni okuldan alıp diğer akrabalarımın kızları gibi dikiş nakış kursuna göndermek isteyene kadar. 


Eve kilitlediler ve okula gitmek yok dediler. İlk defa güçlü beni, orada hissettim.


Kadın isterse demiri büker, dağları yerinden oynatırdı. Pencerenin önündeki demirleri bükerek kaçmıştım evden. Nasıl bir güçtür, hala hatırlarım. 


Fark ettim ki potansiyelimiz, sınırları zorlayana kadar ortaya çıkmıyormuş. 


Öğretmenime koşmuş, durumu anlatmıştım. O gece orada kaldım. Ertesi gün, öğretmenim ve müdürüm ailemle görüşmüş ve beni eve göndermişlerdi. Bir daha okulla ilgili sorun yaşamamıştım. 


Bazı coğrafyalarda; kadın olmanın tanımını, hayatımızın kontrolünü, başkasına vermekle karıştırmışız. 


Kendi tanımını yapmak istiyorsan, bazen zorlamak gerek. Bazen de bol bol dinlemek.


Çaresizlik

Piştim

İlk defa dinlediğim kadınlar gerçek değildi, onlar iki karakterden ibaretti. Eserin ismini yanlış hatırlamıyorsam, Anton Çehov'un "Vanya Dayı" isimli bir eserinde bir diyalogla başladı dinlemem.


Kadın, saçlarını tarayan halasına soruyordu:


‘Hala, ben güzel miyim?’


Halası da şaşırarak ve ne diyeceğini bilemeden ve biraz bekledikten sonra, senin saçların güzel diyordu. 


Belki aylarca bu diyalog zihnimde dolaşıp durdu. Kendimi hiç sevmemiştim, ben güzel miyim diye hiç sormamıştım ve cesaret bile edememiştim.


Bir süre sonra üzülmek yerine, baktığım çerçeveyi değiştirdim. Ve benim saçlarım güzel demeye başladım. Belki uzun süre kendimi sevememiştim, belki hala da tam olarak sevebilmiş değilim. Ama o iki kitap karakteri; kendimi sevmeme saçlarımdan başlamama vesile olmuştu. 


Saçlarım çok güzeldi, sonra gözlerim, sonra yanaklarım…


Parça parça sevmeye başlamıştım sonra kendimi.


O an, iki kadının diyaloğunu okudum ve sevmeyi öğrendim. 


Bir kitaptaki kadın bana bunu yapabiliyorsa, diğerleri nasıl da güzelleştirirdi hayatımı. O günden sonra her kadını dinledim. 


Güçlü kadınlar dinledim, kendimi takdir etmeyi öğrendim, hata yapan kadınlar dinledim, zayıf yönlerimi güçlendirmeyi öğrendim, ne istediğini bilen kadınlar dinledim ve yolumu netleştirdim. 


Hayır diyebilen kadınlar dinledim ve sınırlarımı öğrendim. 


Ben anlattım ve birçok kadın beni dinledi, yargısızca kendim olabilme özgürlüğünü öğrendim. 


Aslında her kadın bendim, ben de onlar. Bir iken, biz olabilmenin gücüydü belki de.


Bir gün, bir rüya gördüm. Rüyamdaki kadın bendim. 


Sevgi olmuştum ve ilik ilik akıyordum doğaya, insana, aileme, her yere. 


Kalbimden taşan sevgiye dönüşmüştüm ve kendime şunu söylüyordum, ben bu sevgiyle baş edebilir miyim? 


Bu soruyu sorduğum anda kendimi karanlık ve zincirlenmiş bir otobüsün içinde buldum. Arkası bana dönük bir kadın vardı. Kadın sadece küfür ediyor ve bağırıyordu. Dışarıda ise dışarıya çık diyen bir kalabalığın sesi vardı. Çıkmayacağım, çıkaramayacaksınız diye bağırarak küfürler ediyordu. Kadın öfkeden kıpkırmızı olmuş, yüzüyle bana doğru dönmüş, şok olmuş, donup kalmıştım.


Öteki bendim. İki uç noktada yaşayan benlerin buluşmasıydı sanki. O an acısını hissettim. El âlem ne der çetesine ve kadına yapılan haksızlıklardan dolayı çok öfkeli bir bendi, çok da üzgündü. Şoktaydım, uyandım.


Neden sevgiyle baş edemeyeceğimi düşünmüştüm? Önce bunu sormuştum kendime. Neden korkuttu o sevgi? Zaman zaman cevabı bulur gibi olurum ama hala tatmin eden cevap gelmemiştir.


Öteki ben ile tanışmamın şoku hala üstümde, bu nasıl öfke? 


Aslında baş edemeyeceğim şey belki de buydu. Derin bir nefes aldım, öfke de bendim, sevgi de ben. Sevgi ve öfke dolu o iki kadını dinlemeliydim. Neye ihtiyaçları vardı bilmeliydim. 


Çaba

Yeniden Doğdum

Uzun uzun dinledim ve dengeli bir kadın olmayı öğrendim. Sevgi ve öfkenin el sıkışmasını alkışladım. Kolay olmadı ama oldu. Zaman zaman uçlara kaçarlar, sonra konuşur ortak noktada buluşurlar, ben de her seferinde alkışlarım.


Birçok kadın var. Kimi içimizde, kimi yanı başımızda, kimi dünyanın herhangi bir yerinde. 


Yeniden Doğmak

Hepsini dinle…


Bir kadın dinledim, gerçekten dinledim mi diye sordum?

Bir kadın dinledim, gittiği yolu bilmeden yargıladım, anlamadım.

Bir kadın dinledim, kim olduğunu bilmiyordu.

Bir kadın dinledim, el alem ne der diyordu? Düşündüm, yaşadığım hayat kimin hayatıydı. 

Bir kadın dinledim, aynada kendimi gördüm, ürktüm ve tanıştım.

Bir kadın dinledim, sesi yoktu ve gözleri konuşuyordu. Anladım ki sessiz de çığlık atabilirdim.

Bir kadın dinledim, çok neşeliydi ama gözleri hüzünlüydü. Farkettim ki maskemi çıkarmanın zamanı gelmişti.

Bir kadın dinledim korkuyordu, sordum nasıl cesur olabilirdim?

Bin kadın dinledim, birçok zorluk ve başarılarla dolu dünyalara gittim.


Siz söyleyin tek bir kadın tanımı yapmak doğru muydu? 


Kadın ne demekti?


Bunun tanımını yapabilen var mıydı? 


Ayıp, günah, şeytan, şehvet, düşman, kötü, korkak, çaresiz ve erkeksiz hiçbir şey miydi? Bana çocukluğumdan bu yana söylenen bunlardı. Kadınlar söylemişti bunları, kendilerine ait olmadığını bilmeden. Uzun uzun düşündüm.


Benim için kadın ne demekti? 


Kadın güçlü, zarif, cesur, pratik, zeki, çevik, akıllı, dinamik, enerjik, seksi, arzu dolu, hazzını kimseye hesap vermeden yaşayan, özgür ruhlu, küllerinden yeniden doğabilen ve doğurabilendi. 


Potansiyelini korkmadan ortaya çıkardı kadın. Kadın, gökkuşağıydı. Benim yarattığım ve yaşadığım kadın buydu. Utanmadan, korkmadan, suçlu hissetmeden ve cesurca kendim olabildiğim kadın.


Sen de beni dinledin… Bin kadından sadece biriydim.


Kadın olmak sancılı bir süreçtir, sancıdan sonra gelen doğum ve ben yeniden doğdum.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Sevgisizlik Üzerine

Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam kitabında ‘galiba babam sevgisizlik borcunu bana parayla ödüyordu’ diyor. Kızılcık Şerbet’i dizisinde de...

 
 
 

1 Comment


Recep Durucan
Recep Durucan
Mar 27, 2024

🥲👏👏

Like
Ekran Resmi 2025-01-28 15.50_edited.png
bottom of page